6 Şubat günü tüm Türkiye olarak acı bir haberle uyandık. Kahramanmaraş üslü çok yüksek şiddetteki bir deprem birçok ilimizde yıkımlara sebep oldu. Henüz ne olduğunu anlayamadan ikinci depremin şokuyla birlikte kaybımız da acımız da büyüdü. On ilimizi etkileyen bu deprem, cumhuriyet tarihinin en yıkıcı depremi olarak tarihe geçti. Depremin ardından resmi makamlar, dernekler, yardım kuruluşları bölgeye yardım için kolları sıvadı. Bunların arasında tabi ki her zor durumda ülkemizin yanında olan sağlıkçılar da vardı.
Depremde birçok yaralının olmasının yanında sağ olarak kurtulan depremzedelerin özellikle ilk müdahalesinin yapılması için hemşire, paramedik gibi mezunlara oldukça ihtiyaç duyulur. Hipotermiye giren bunun sonucu olarak solunumu ve nabzının hissedilemediği depremzedelerin ölü zannedilmemesi adına mutlaka hepsinin doktorlar tarafından muayene edilmesi gerekir. Her depremzedenin tedavisi hastanede devam eder. Bazıları için cerrahi branşlardan birçok doktora ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaçları karşılayabilecek birçok sağlık branşından meslektaşlarımız il sağlık müdürlükleri ve sağlık bakanlığına başvuru yaparak bölgeye gönüllü olarak çalışmaya gitti.
Depremin ilk anından itibaren psikolog ve psikiyatristler depremzedelere nasıl davranılması gerektiği, afet psikolojik ilk yardımı, çocuklara depremin nasıl anlatılacağını ve toplumsal olarak bu afetten mümkün olduğunca az etkilenmenin yollarını tüm kanallarıyla bize ulaştırmaya çalıştılar. Unutmayalım ki enkazlar kalksa bile ülkece yaşadığımız korku, panik, emniyetsizlik hissi, sevdiklerimizi kaybetmenin verdiği hüzün bir süre bizimle devam edecek. Bu noktada birçok psikolog paylaştığı yöntemlerden ziyade depremzedelere ücretsiz olarak psikoterapi uygulama kararı aldı.
Depremzedelerin arasında işitme kaybı yaşayan birçok kişi de var. İşitme cihazı bu kişilerin günlük hayatta kurtarıcısı. Fakat tahmin edeceğimiz üzere kimse kulağında cihazıyla uyumuyor. Bu hastalar enkaz altından sağ bir şekilde çıkmış olsalar bile cihaz ve pil gibi malzemelere ihtiyaç duydular. Bunun için odyologlar gönüllü ekipler oluşturarak birçok hastaya ulaştı ve yardımcı oldular.
Enkazdan sağ olarak çıkan vatandaşlarımızın bir kısmının fiziksel yaralanmaları var. Bu kişiler durumları stabil hale geldikten sonra eski uzuv fonksiyonlarını kazanmak amacıyla fizik tedavi görmek durumunda. Bunun için fizyoterapistler depremzedelere gönüllü fizik tedavi uygulayacak projeler başlattılar.
Optisyenler, gözlük kullanan vatandaşlarımıza yardımcı oldu.
Eczacılar, bölgedeki hastalara ilaç temininde seferber oldu.
Eminim daha birçok meslek grubunun gönüllü çalışmaları vardır. Yazamadıklarım affetsin. Onlara da buradan tüm Türkiye adına teşekkürlerimi iletiyorum.
Hep birlikte güçlüyüz ve güzeliz. Yaralarımızı tek tek saracağız. Tüm sağlık camiası olarak ülkemizin ve vatandaşlarımızın yanındayız.
