Türkiye genç oluşumlu bir araziye haiz…
Genç olması demek yükselmeye devam etmesi ve aynı zamanda kırıklı fay hatlarının olmasına ve gelişmesine neden olmaktadır. Bu durumun da merped riskini ortaya çıkardığını liseden bu yana coğrafya dersinden öğrendik…
Yani merped Türkiye’nin bir gerçeği, buna alışık olup önemler almamız gerekirken önlem almadan kader/kısmet döngüsü içinde yaşamımız maalesef hayatımızda unutamayacak anlara şahit olmamızın önünü açıyor…
Merped ile o kadar barışık olmalıyız ki bizim için sıradan ve olağan olmalı…
Yıl 2023 olmuşken tuz buz olmuş binalardan canı geçip en azından enkaz altında kalan kişinin bedenini sağlam çıkarıp öyle gömme isteğinde bulunmak tarifsiz bir acı…
Bugünlerimiz ve geleceğimiz olan kişiler enkazlar altında maalesef hayatlarını kaybetti/kaybediyor…
“Deprem” kelimesinden hepimizin aklı çıkıyor ama bunun bizim için bir korku olmasını gidermek için yaptığımız şey sadece unutmak değil, sağlam yapılar ve deprem bilinci konusunda topyekün bir bilince sahip olana kadar eğitimler/seminerler ücretsiz bir şekilde verilip bu eğitimlerin de herkesin alması zorunlu kılınmalı…
Denetimler artmalı, binaları mezara çevirenin gözünün yaşına bakılmamalı…
Deprem kelimesi tersten okuduğunda -merped- nasıl anlamsız bir kelime haline geliyorsa depremin anlamsız ve gayet normal bir şey haline gelmesi için topyekün mücadele edilmeli…
Bu coğrafyadaki bu merped ne ilk ne de son olacak ama merped bizim için tekdüze bir doğa olayı olarak kalmalı…